hakkımda

Ben Mahmut Metin Şeker. Van'da doğdum, İstanbul'da tasarımla tanıştım, Tokyo'da yaratıcılığın ışığını yakaladım. Görsellerle düşünmeyi, kelimelerden önce öğrendim. Benim için tasarım yalnızca estetik değil, aynı zamanda işlev, deneyim ve duygunun birleştiği bir dünyadır.

Her tasarım bir izdir, ama iz tek başına yetmez. Benim işim o izi kurcalamak, sorgulamak, yeni bir deneyim yaratmaktır. Belki bir merak, belki bir huzursuzluk, belki de bir hayranlık… Ama daima bir yankı.

Çok disiplinli bir bakışla başladım. Her projeyi planlamak, her detayda bir tercih yapmak zorundaydım. Bugün dijitaldeyim ama hâlâ yavaş düşünüyor, sabırla üretiyorum. Beklemek, düşünmek ve inşa etmek… Tasarımın özüdür.

Benim için ilham, yalnızca sanatçılardan ya da nesnelerden değil, hayatın kendisinden gelir. Kaosun ortasındaki küçük bir düzen, sıradan bir anın içindeki beklenmedik estetik… Karşıtlıkların içindeki uyumu ararım; kalabalıkta bir yalnızlık, sadelikte bir derinlik.

Tasarım benim için tek bir alana sıkışmayan bir yolculuktur. Endüstriyel tasarımdan dijital arayüzlere, marka kimliğinden 3D modellere kadar farklı disiplinleri bir araya getiririm. Her projeye aynı anda hem bir mühendis, hem bir sanatçı, hem de bir hikâye anlatıcı gibi yaklaşırım.

Multidisipliner bir tasarımcı olarak endüstriyel tasarımdan markalaşmaya, dijital deneyimlerden 3D modellere kadar farklı alanlarda üretmeye devam ediyorum. Çünkü biliyorum ki gerçek yenilik, disiplinlerin kesiştiği yerde doğar.

Bugün, farklı disiplinlerin kesiştiği yerde üretmeye devam ediyorum. Endüstriyel tasarım, marka kimliği, dijital deneyimler ve 3D dünyalar… Hepsi benim için ayrı birer alan değil, tek bir bütünün parçaları. Yarın ise daha büyük bir hayalim var: Tasarımı sadece ürün ya da görsel bir çıktı olarak değil, bir sistem, bir yaşam biçimi, hatta bir düşünce yöntemi olarak görmek.